12 Haziran 2012 Salı

başkasının yanında başkası için ağlıyorum

bu daha beter aslındaya neyse

okuyunca yazıyorum
yazınca rahatlıyorum
daraldıkça bu sıra bi süre devam edecek
daha once beterini yaşadım
gecmişti
bu da gececek

kimse dürüst değil

ben de.
herkes ozel, herkes guzel..                       ben iyi değilim..

27 Mayıs 2012 Pazar

26mayıs yeni bir başlangıç mı, yoksa sonradan kapatılacak kapının açıldığı bir gün mü olacak.

29 Nisan 2012 Pazar

ben boyle hayal etmemiştim..

konya şekerlerini denizi izlerken oturduğumuz bankın üzerinde kolkola yiyecektik.. birbirimizi çok özlemiş, başım göğsünde mutlu gülümseyerek, kokularımızı içimize çekerek..

27 Nisan 2012 Cuma

oysa duşta tazyikli suyun altında hüngür hüngür ağlayacaktım.
suyu bi açtım sidik kadar akıyor. bırak ağlamayı, o kadarcık suda yıkanacam diye üzüntümü unuttum.

1 Nisan 2012 Pazar

BEN SENDEN VAZGEÇMEK İSTEMİYORUM dedi adam.dilinin olmadığını düşün
yazı da yazamadığını düşün
bana bunları söleyemediğini düşün
bunları anlatmak zorunda kalsan

gidişatın benden vazgeçmek istemedigini hiç anlatmıyor

31 Mart 2012 Cumartesi

insanlar guvenebileceğim kadar iyi değiller

26 Mart 2012 Pazartesi

sevmenin bedelini ödeyecek insanoğlu her zaman..

11 Şubat 2012 Cumartesi

bi gurultu koptu
evet evet herkes uyanmış.. bir ben yatıyorum işsiz bir cumartesi sabahında..
yavaşça kalktım henüz odamdan çıkasım yok. müzik actım seni düşünüyorum artık ne yapacağını bilmiyorum ve haftasonlarını sevmiyorum. pazar sevişgenlerini bile okumak istemiyorum. seninle ilgili senaryolar geliyor gidiyor.. kıskanıyorum.
zaman epey geçti. ne odamın kapısını çalan var ne de çağıran "haydi kahvaltıya"..
aklımdan çıkmıyorsun ve ben dibe battıkca battığımı hissediyorum. ayaklandım kapıyı açtım. bir not. ev sessiz..
"bebeğim ben pazara gidiyorum, çamaşırları asar mısın"
yalnızlığım bir kez daha çarptı yuzume.. seni ozledim.. paylaşımlarımızı.. gözlerini..
herkesin bi hayatı var ve ben hiç birine tam anlamıyla dahil değilim. ben ne için kim için yalnızlığı seçiyorum bilmiyorum. bilmiyorum ama şimdi tutamıyorum işte gözyaşlarımı..
haftasonu olmamalı
ne yapacağım? ne boş ne anlamsız bi gun

10 Şubat 2012 Cuma

seninle konuşacaklarımı, sana yazacaklarımı, seninle paylaşacaklarımı artık sayfalara döküyorum ve

senin haberin yok ozluyorum..

3 Ocak 2012 Salı

gozumde eksik degilsin. sen içimde tedirginlik duydugum endişelendiğim bir parçamsın
benim gibi olmadigi icin endişe duydugum bir parça
bunu anlamanı beklemiyorum
tek bildigim bunun bana mutluluk degil uzuntu vermesi
şunu şu dakikada daha iyi anladım ki yine uzulecegim

çıkmazdayım

yazı..
(sana dair..)

biliyorum sen hala gözlerime bakıyorsun, 'bi hata yaparmıyım' diye.. biliyorum benim yanımda kalmak istediğini.
peki ya ben. ben ne istiyorum. hakkın var mı beni çıkmaza sokmaya? senin de çıkmazda olduğunu hissetmiyorum sanma.. bilmesem hislerini kızardım zaten incitirdim.

ah biliyorum elinde olsa bırakmaz mıydın hiç.. bilmiyorum sanma iç savaşlarını.. aklından kaç senaryo gectiğini.. seni bole bırakamıyorum, sen benim zihniyetimde kendini harcıyorsun ve ben buna dayanamıyorum. ve sen de buna dayanamıyorsun. ve biz birbirimize dayanamıyoruz, tutuyoruz ellerimizi..

kabul etmeyişlerin kendine dair. beni urkutuyor. biliyorsun urktugumu senden. devam etmelerin neden demiyorum artık.

o kadar cok soyleyeceklerim var ki sana dair. nerden başlasam nası anlatsam. kendimi kırmadan incitmeden. soylesem faydası var mı? niye yorar ki insan kendini. hersey olacagına varmıyor mu?

ben de akısına bırakdım. bırakmıyorum seni. hep dersin ya sen "inceldigi yerden kopsun" ikinci hikayem..

9 Kasım 2011 Çarşamba

"bitsin" dedi kadın. bir kaç defa önce de dediği gibi erkeğin gözlerine bakarak.
'hayır' desin. herseye ragmen 'seni istiyorum' demesi için yine..
"peki bitsin" dedi erkek.
bitti.
"kokun hala ustumde" dedi kadın ve bunları yazdı

dipsiz uçurum

yitip gitmeye açılan o yolda bir kez daha yürüdüler
ve yolun sonu bir kez daha geldi.
bu sefer yurumek uzere bir patika bile gorunmuyor

18 Ekim 2011 Salı

pazarın tribi dünün sonuçlarını getirdi.

bugun bu sayfa bana acı veriyor.
ne mi yapıyorum?
6yaşımdayım ve oyun oynuyorum.
herşey hayal.
seninle olan geçmişim, yaptıklarımız ve şimdi.
bunları yapmaya hakkımın olmadığını hep söledim sana. dinlemedin.
dinlemeni de hiç istemedim ya zaten.
herşey guzeldi.
ve birgün bekliyorduk hazin sonu.
vedalaşamıyorduk hiçbir zaman.
vedaşlamadık o yuzden.
herşey guzeldi.
iiydik.
bitirdik.
kızdın bana, ama hep söledim sana. dinlemedin.
dinlemeni de hiç istemedim ya zaten.
herşey guzeldi.
bitti.
seni seviyorum.

13 Eylül 2011 Salı

23 Ağustos 2011 Salı

disko topum olsa disko topu hayali beni mutlu etmezdi

22 Ağustos 2011 Pazartesi

keşkeler doluyum sana.
seni sevmek istesemde. keşkeleri sevmiyorum işte.

yapamıyorum

kendime hakim olmasam içim içime sıgmıycak aslında yani o derece kıpır kıpır hissetme potansiyeli tasıyorum. engel olmasam yani etrafta anlamsız bi sırıtma ile dolaşabilirdim. izin versem kalbimin çarpışlarına havalanıcam belki de.

yere yapışmaktan tırsıyorum. bırakamıyorum.

21 Ağustos 2011 Pazar

‎'' Bilinç, korkunç bir lanettir. Düşünürsün, hissedersin, acı çekersin. ''
hayret bırakıcı sahneler.
bu dunya bana ait degil.

değerlerim
insanlar yitirip, insanlar kazanırım.
acaba haksızlık yaptıgım oluyor mu?

bu vicdan azabı ne? icimdeki titreme? endişe?

herkese iyi olmak zorunda degilim.
evet.

ama bu endişe.
niye?


14 Ağustos 2011 Pazar

27'nin 1 ayı

  
+
+
 çay

6 Ağustos 2011 Cumartesi

beni gülümsetti.

babası önde ellerini arkasında birleştirmiş, arkasında da 2-3 yaşlarında oğlu yine ellerini arkada birleştirmiş yuruyorlardı.

çocukluğumda apartmanın suratsız bi kapıcısı vardı. o da hep bole yururdu. nedense ozenirdim. peşinden ben de aynısını yapardım.

içim içime sığmıyor

sinirimden

2 Ağustos 2011 Salı

bekliyorum. hep.

sadece bir gun suren mutluluk
ertesi gunlere hayal kırıklığı bırakıyor.

31 Temmuz 2011 Pazar

yanlış yerde duruyorum.
agzına tukureyim

25 Temmuz 2011 Pazartesi

her yeni gün
geç kalınmış bir günken,
hiç bir zaman
geç değildir
de.

16 Temmuz 2011 Cumartesi

seçenek var mı ki

ne saçma insanlara takılıp kalıyoruz

15 Temmuz 2011 Cuma

hiçbir şey olmamış gibi davaranıyorum. evet.
guluyorum. evet.
sallamıyorum. evet.
ama yine de ihtiyacım var işte.
anlamıyorsun..
elini uzatsan..
yanımda kalsan..
benim tüm umarsız görünmelerime rağmen..

iyi değilim.
"acı çekiyorum"

desem, acımı anlar mısın?

30 Haziran 2011 Perşembe

ah siz ve düşleriniz.
beni gerçekten etkiliyorlar..

28 Haziran 2011 Salı

I look to you and I see nothing

27 Haziran 2011 Pazartesi

anılar gelince aklıma yüzüme yerleşir bir tebessüm

Antalya'da hava kapalı, hafif serin ve rüzgarlı. adaçayı yaptım kendime. yayıldı kokusu. burnum akıyor. Kendimi üniversitede bölüm önünde soğuk bir kış gününde elimde parmakları kesik eldivenler boynumda atkı üstümde mor emektar kabanımla elimde adaçayı piknik masasında otururken ve bir yandan burnumu çekerken ve gülürek sohbet ederken buldum.. özledim


Kurban'dan Sakın Söyleme çalıyor.

14 Haziran 2011 Salı

i lost my ring

bulamıyorum yook YOK
bir hafta oldu

9 Haziran 2011 Perşembe

günlerin birbirinden kopuk olduğu kadar

senden de o kadar kopmak istiyorum

7 Haziran 2011 Salı

ben bu dünyaya bu istikrarda devam etmek için mi geldim

29 Mayıs 2011 Pazar

"bi' tövbeyi bozar gibi selamlıyor beni sancılarım,
sabahlarım, kaygılı uyanışların,
yetişmez adımlarım,
hep daralan vakitlerim.
tanrı'm.
kendimi bu kadar parçalayabiliyorum.
bi' çerçeve gönder,
içinde toparlanmak istiyorum." T.U.

27 Mayıs 2011 Cuma

"Topladığımız gönül çiçekleri
Kucağımızda sararıp solar
Utanır da veremeyiz
Sunamayız dilimiz dolaşır
Oysa neler düşlemişizdir geceden."  R.I.

22 Mayıs 2011 Pazar

neden

değiştin

aniden

neden

3 Mayıs 2011 Salı

bence sendin

manyağa bağladım. sağ-sol-arka dikiz aynalarında, ön camda  her bakış açımda seni bulmayı umut ediyorum.
ve galiba dün buldum seni!
evet evet o sendin bence.

1 Mayıs 2011 Pazar

oyala ki ümitlensinler (!)

netsin!

üzmüyorsun karşındakini.

neysen O'sun.

oyalamıyorsun.


çabuk vazgeçiliyorsun.
Hayır, hiçbir şey değişmedi .. Sadece ben. Sadece her şey.

28 Nisan 2011 Perşembe

nefret

faranjitimden nefret ediyorum. evet.

çok feci

çok feci anlatasım var herşeyi. dökülesim var. döküldükçe rahatlayasım var. ama ne dersen de! ön yargı! döküldükçe rahatlayamayacağım biliyorum. susuyorum

24 Nisan 2011 Pazar

EVET var her işte bir HAYIR

BLOG SENDEN ÜMİDİMİ İYİCE KESMİŞTİM. FAREM TAKILIPTA BLOGUMUN SEKMESİNE YANLIŞLIKLA TIKLAMASAYDIM DAHA ÇOOOK BEKLERDİM.

28 Şubat 2011 Pazartesi

birden çıktı karşıma

hepsi o saniyede oluverdi. soğuk soğuk terledim. avuçlarım ıslandı. kalbimin çarpış sesini duyabiliyordum. içimden bir şey aktı.

derin derin nefes aldım. avuçlarım buz gibi. düşünüyorum. karamsarım.